Öfkeye tutunan insan avucunda başkasına fırlatmak için sıcak kömür tutan kişi gibidir. Kendisini yakar.
Buddhae
Affetme bireyin kendisini inciten başka bir bireye, duruma ya da topluma karşı duyduğu öfke, nefret, kin gibi olumsuz duyguları bırakıp anlayış, şefkat, kabul gibi daha olumlu duygulara yönelmesidir.
Affedememe, kin, suçlama, nefret gibi duygulara tutunma sebebimizdir. Bunun bizi güçlü kıldığını sanırız. Affetmek basit bir eylem değildir. Karşı taraf haklı olacakmış gibi gelir. Onu ödüllendiriyormuş gibi hissedebiliriz. İntikam duygusu baskın gelebilir. Affetmek bir süreçtir. Belirli aşamalardan geçerek özgürlüğe kavuşabiliriz. Bunu yaparken yüzüne söylemek gerekmez. İçinizde bunu çözmek size iyi gelecektir. Başkalarını affetmekten daha zor olanı kendini affetmek olabilir. Kendimize beslediğimiz şefkat karşı tarafa olan yaklaşımımızı değiştirir. Suçlamadan çıkıp içimize döndüğümüzde farkındalık devreye girer.
Affetme Aşamaları
Şok deneyimi, yaşanan olayı inkar etme, acıyı kabul etme (incindiğimizi kabul etme), bu acıdan kaynaklı duyguları ifade etme, inciten kişi ile empati yapma, affetmenin olumlu getirilerini anlamaktır. Bu sıralama kişiden kişiye ve yaşanan duruma göre değişir.
Affetmek bir niyetle başlar. O kişiyle aranızda doğru sınırlar çizmenizi sağlar. Canımızı yakanlar da bizim ustamızdır aslında. İçimizde dönüşmesi gerekene ışık tutarlar. Evet bu ağır bir deneyim de olabilir. Olaydan hemen sonra seni affettim hiç kızgın değilim tuhaf bir tepki olur. Zaman içinde duygular farklılaşır. Sen o durumdan özgürleşmek istiyorsan şifa kapıdadır.
Sorunları kişilerden bağımsız ele alabilirsek yani hislerimize bakarak köke gidersek ortada suçlama da kalmaz.
Affetmek iletişimi devam ettirmek değildir. Nezaketle hayatından çıkabilirsin. Eylemlerimiz sevgi barındırsın.
Bir de dostlar biz kimiz ki affediyoruz? Biraz kibir kokusu var. Hepimiz yaradanın parçalarıyız. İyi ve kötü hepsi bu dünyada var. Biz de tekamül yolculuğunda birçok deneyimden geçiyoruz. İlahi adalete teslim et en güzeli. Bu da benim fikrimdi paylaşmak istedim.
Yapılan araştırmalara göre, affetmek ya da affetmeyi denemek sağlığımızı ve hayat tatminimizi arttırıyor.
The Journal of Religion and Health dergisinde 2017 yılında yayınlanan bir araştırmada, diyabetik hastalarındaki inanç ve affetme eğilimleri incelendi. 18-65 yaş arası Tip 2 diyabet hastalığına sahip ve anksiyetesi olan 100 katılımcı seçildi. Bu kapsamda, dini inanca sahip olup olmama durumunun depresyon, anksiyete, glisemik indeks ve diyabetle bir ilişkisinin olmadığı fakat affetmenin bu durumlarla ilgili olduğu ortaya çıktı. Diyabet hastalarında affetme eğilimi arttıkça, ilişkilerindeki kalite artarken ve stres düzeylerinde de azalma görüldü.
Child and Family Studies dergisinde yayınlanan bir araştırmada ise, affetmenin boşanma sürecindeki rolü araştırıldı. Araştırmaya katılan 246 boşanan ebeveyn, boşanma sürecinde ve sonrasında tarafların ister istemez birbirlerini gücendirdiği ve üzdüğünü belirtti.
Boşandıktan sonraki süreçte birbirlerini affetmenin ise toparlayıcı bir rol oynadığı belirtildi. Bu süreçte affetme eğilimi, psikolojik ve fiziksel sağlığı olumlu etkilerken, stres seviyesinin de düşmesine ve daha fazla yaşam tatmini elde edilmesine neden olduğu görüldü.
Affettiğimizde nörolojik olarak ne oluyor?
Affetmeden önce anılarımız, amigdala bölgesine periyodik olarak korku hissetmemizi teşvik ediyor. Bu durum da, yaşanan korkunun kızgınlığa ve savaş-ya da-kaç reaksiyonuna dönüşmesine neden oluyor. Affettiğimiz zaman ise beynimizdeki frontel korteks bölgesi, amigdala bölgesinin korku hislerini durduruyor. Böylece kaslarımızda rahatlama meydana geliyor ve sakinleşiyoruz.
SEVGİYLE
PB