Başarı, bir dizi iyi kararın sonucudur. Süreçte sorunlar yaşansa da sonuç iyidir. Peki kötü kararlar verdiysek ne olacak? Yakın zamanda içinde olduğum bir eğitimde güzel bir cümle geçti. İyi ya da kötü karar vermek her zaman kararsız kalmaktan iyidir. Çok fazla kararsızlık yaşıyorsanız bu üçüncü çakranızın dengesiz olduğunun işaretidir. Bu ilginizi çektiyse çakralar videosuna göz atabilirsiniz.
Bana göre iyi ya da kötü karar yok. O an olması gerken ne ise o oluyor. Her şekilde bize hizmet ediyor. Gözlemci olabilmek, olanlardan ders çıkarmak önemlidir. Genişlemiş bir farkındalıkla baktığımızda öfke ya da üzüntü yerine çözüm önerilerini görebiliriz. Daralmış farkındalıkta kaldığımızda benzer seçimleri yapmaya devam ederiz. Yenilikçi değil eski kararları ve alışkanlıkları rehber alırız.
Başarısızlık Korkusu
Tarihe baktığımızda en önemli kararların korku ve endişe içinde verildiğini görürüz. Cesaret korkuya rağmen hareket edebilmektir. Şu an olmayan şeyleri düşünerek endişe ederiz ya da geçmişte başarısızlıkla sonuçlanan benzer bir durumu hatırlayıp geri çekilmek isteriz. Peki kendine sor denemeye değer mi? En kötü ne olur? İçine dön şimdi. Cevaplara rağmen yapma isteği yani o heyecan var mı? Varsa yola devam:) Bir gün ah keşke yapsaydım diyeceksen şimdi yap.
Belirsizlik de bizi geri tutar. Burada teslimiyet ilaçtır. Sonsuz olasılıklar var.
Kontrolcü tarafını devre dışı bırakabiliyor musun?
Kendinden eminsen kontrol hafifler. Kendini anlamak, gerçek benliğini tanımaktır.
Güvensizlik, dışarıdan onay ihtiyacı, kararsızlık, her duyduğunu olumsuz algılamak bunlar bir taraftan çakraların dengesiz çalışmasına işaret eder. İçimize dönüp kendimizi fark ettikçe dönüşmeye başlar böylece hareketimiz değişir. Farkındalığımız genişledikçe iyiyi daha net görürüz.
Biz eksik ya da sorunlu değiliz. Gayet iyiyiz daha da iyi olabiliriz.
Gölge tarafımız bizi çok iyi tanır. Konfor alanında kalmamız için elinden geleni yapar. Niyeti kötü değildir önceden de bunları yazmıştım. Geçmiş tecrübelerden dolayı bizi kontrolde tutmak ister. Deepak Chopra kitabında ‘’ Işığı açmak, karanlıkla mücadele etmekten daha iyidir ‘’ demiş. Gerçek benlik ışığın kaynağıdır ve o ışık içimizde. Bir gün arkadaşımla sohbet ediyoruz. Bir karar aşamasındayım ve yapabileceğime inancım yok. Bana dedi ki ‘’ Pelin farkında mısın ruhuna saygısızlık bu’’ Sessizlik… Sonra ne yaptın derseniz işte karşınızdayım çok şükür. Hala ayağım kayıyor. İnsanız normal. Daha kolay yolu buluyorum. Bu cümle aklıma kazındı. Özür dilerim ruhum tamam dengemi bulacağım diyorum. Senin için ne yapabilirim diye soruyorum. Bazen puflayarak oturmak geçiyor içimden. Şu ara oldu:) Sarıldım o halime. Anlamaya çalıştım.
Başarı ışıkta yaşamaktır diyor Chopra. Işıktaysan, saf farkındalık var ve orada olumsuz bir şey yok. Yumuşacık bir bakış açısı var. Hayata gülümseyen ve sevgiyle bakan biri var. Hatırlatayım; saf farkındalıkta sorun fırsat olarak görülür.
Işıkla bağlantıda güzel günlerimiz olsun.
Sevgiyle
PB