Uçurumun kenarında güzel bir surat bize bakıyor. Coşkulu bir günaydın diyorum. Her yeri oynayarak yanımıza geliyor. Mişa'ya yaklaşmadan bana gelip kendini sevdirmek istiyor. Biraz seviyorum sonra onlara eğlenceli bana ise aksiyonlu yürüyüş başlıyor. Daha yeni bir yaşına gelmiş olabilir. Bembeyaz dişler, ürkek suratlı tatlı bir kız... Bütün yürüyüş boyunca biraz oyun yorulunca dibimde. Mişa laf dinlemiyor o dinliyor:) Eve kadar gelirsen mama veririm diyorum. Eve gelince beni de al bakışı atıyor. Bekle diyorum ve mama alıp geliyorum. Mamayı koyuyorum poşeti atacağım. Yemek yerine peşimde. Buradayım ye diyorum. Biraz hüzünlü bir konuşma sonrası ben içeri giriyorum arkamdan bakan gözler... Neyse sonra yedi ve gitti.
Güzel kızın tek derdi yemek değil sevgiydi. Sevgi varsa her şey var. O günün öğretmeni de tatlı kızdı. Sadece an var. O an içinde yaşıyor ve sevgiyle besleniyor.
Şimdi gözlerini kapat ve derin bir nefes al. Elini kalbine götür ve kalp atımını hisset. Sevdiğin bir varlığı gör ve o sevgiyi kalbinde hisset. Bütün bedenine sevgi yayılsın.
PB