06 Jan
06Jan

Kalıcı ve saf mutluluğu nasıl yaşarız?

 Bunu anlamak için Budizm’e göre acının ve mutsuzluğun temeli 3 zehiri açıklayalım. Tibetlilere göre bilincin özü saf ve temizdir. Ayrıca bilincin özü kendiliğinden farkındadır ve kendiliğinden bilmektedir. Ancak insanların çoğunun bilinci geriye dönük başlangıcı olmayan zamanlardan bu yana üç zehrin etkisi altındadır. Bunlardan ilki bilmemezlik/yanlış bilme diğeri bundan doğan arzu/bağımlılık ve üçüncü zehir öfke/istememezliktir. Her şeyin gözle görülmeyen karma yasasına göre işlediğinin farkında olmama, her şeyi fazla gerçek ve hep vardı ya da var olacak zannetme yanılgısından bahseder. Bilmemezliğin etkisi altındaki zihin kendisine kalıcı ve saf mutluluğu getireceği inancıyla insanları, maddi varlıkları, unvanları kendine çekmeye çalışır ve onlarla bağımlı bir ilişki kurmaya başlar. Olmasını istediği arzuladığı şeylerin olmaması, tehdit edilmesi, istediği gibi sonuçlanmaması öfkenin ana kaynağıdır. Hep söylediğim gibi genişlemiş bir farkındalıkla kendimize baktığımızda, çevremizle daha sağlıklı ilişkiler kurabiliriz.

8 Dünyevi Kaygı

  • Kazanma beklentisi – Kaybetme korkusu 
  • Zevk beklentisi – Acı korkusu 
  • Övülme beklentisi – Suçlanma korkusu 
  • İyi itibar beklentisi – Kötü itibar korkusu 

Bu 8 madde ile ilişkimiz dengesiz ve sağlıksız ise mutlu olma halimizin etkilendiğini ve öfke, endişe, stres gibi rahatsız eden duyguları daha yoğun yaşıyoruz. Tibetlilerin bu dünyevi kaygılar listesi, belki beklediğimiz kadar kazanamadığımızda da şükredebilmek, konforsuz durumlarda daha az rahatsız olmak, kaybettiğimizde daha çabuk toparlanıp önümüze bakabilmek için, özetle hayatta arzular ve öfkeleri dengeleyebilmek için bize yol gösterebilir.

SEVGİYLE

PB

İçerik www.livetobloom.com sitesinden derlenmiştir.

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.