Geçtiğimiz bir haftalık sürede benim cebime kalan, benden olmayanı kabul edebilmekti. Herkese saygı duyabilirim ama sevgi beslemek zorlandığım yerlerden.
Herkesi sevebilir misin? Nötr bir yerde kalsak nasıl olur? gibi sorular aklımda belirdi. Karşı tarafa yüzümün gülüp içeride Savaş kopması sağlıklı değil. Yapmacık davranmak aslında sağlıklı değil. Maske kullanmak yerine nötr bir yerde kalabileceğimizi düşünüyorum. Hiçbirimiz mükemmel değiliz. Hepimizin sevilen ya da sevilmeyen huylarımız vardır. Yeri gelince bunu tatlı bir dille karşı tarafa söyleyebiliriz. İşin sırrı tatlı dil aslında. Kimseyi yaralamadan kendimizi ifade edebilmek.
Kim olduğundan bağımsız sadece kalbe o sevgiyi akıtabilir miyiz? Biraz zorlasa da sanki başarabiliriz. Istisnasız hepimizin ihtiyacı olan tek şey sevgi.
Kendimizi ve karşı tarafı olduğumuz gibi kabul edebiliyor muyuz? Çoğunlukla kabul edemediğimiz için mutsuzuz. Ya keşkeler ya da beklenti içinde oluyoruz. Bu da ciddi bir enerji kaybına sebep oluyor. Özellikle sosyal medya sert eleştirilerin yapıldığı bir yer. Benim dediğim doğru diyen ve bunu direten çok kişi var.
Farklı görüşlere saygı duymada zorlanıyoruz. Hemen eleştirmek yerine acaba haklı olabilir mi diyerek kendimizi sorgulasak nasıl olur? Kendimizle ilişkimiz yumuşadığında karşı tarafa olan anlayışımız da artar.Kendini kabul iyi kötü tüm hallerimize Alkış tutmak değildir. Dönüştürmek için yumuşak bir kapı açmaktır. Örneğin belli zamanlarda kendimi başkalarıyla kıyaslama durumu oluyor. Gölge tarafım beni sabote ediyor. Bunu sert bir dille de yapabiliyor. ''Bak O ne kadar başarılı Sen hiçbir şeyi beceremiyorsun gibi.'' Bu aşamada onun gölge olduğunun farkına varıyorum. Durumu kabullendikten sonra Neyse yapmam gereken hareket onu yapıyorum. Bu her durum için bu kadar kolaylıkla olmuyor evet. Ne kadar pratik yaparsak, bunları dönüştürmek ya da fark etmek o kadar kolaylaşır.Doğayı ve hayvanları kabullenişimiz çok daha yumuşak. Yaratılışıdır diyerek hayvanların davranışlarını kabul edebiliyoruz. Örneğin bir Yunus'un leylek gibi davranmasını bekleyemeyiz. Insanlar içinse durum değişiyor. Kendi doğrumuz Neyse karşı tarafında öyle davranmasını istiyoruz. Yıllar önce bir çalışmada babamı temsil eden kişi '' Evet senin babanım ama ben de bir insanım''demişti. Bazen insanlardan Çok şey bekliyoruz. Bizi anlamalarını istiyoruz. Anlamadıklarını fark ettiğimizde ise öfkeleniyoruz. Hayata benzer pencerelerden bakabiliriz ama aynı şeyleri göremeyiz. Ya da benim pencerem doğuya bakıyordur Senin penceren ise batıya bakıyordur. Zorla gel benim Penceremden bak diyemeyiz. Tatlı bir dille kendi fikrimizi söyleyebiliriz. Aynı gökyüzünün Altında yaşayan canlılarız. Doğaya ve hayvanlara duyduğumuz şefkati ve kabulü birbirimize gösterebiliriz. Herkesle dost olmamız gerekmiyor ama Nötr bir yerde dengede kalabiliriz.
SEVGİYLE
PB