Yeni bir yıla başlarken hepimiz için en büyük sorulardan biri, "Bu yıl ne yapmak istiyorum?" oluyor. Yeni yerler keşfetmek, yeni hobiler edinmek, kariyer hedeflerine ulaşmak gibi pek çok plan yapıyoruz. Ancak bazen bu planlar bizi gerçek mutluluğa götürmüyor. Çünkü unuttuğumuz bir şey var: Mutluluk, yaptıklarımızdan çok nasıl hissettiğimizle ilgili.Peki, nasıl hissetmek istediğimizden çok ne yapmak istediğimize odaklanmanın dezavantajları neler?
Peki, bu durumda ne yapmalıyız?
Nasıl Hissettiğimize Odaklanmanın Faydaları:
Nasıl Hissettiğimize Odaklanmak İçin Ne Yapabiliriz:
Bu konuda ilişkiler üzerinden bir örnek vermek istiyorum. Bir ilişki biter ve ardından bir boşluk, bir özlem hissi belirir.
Bu özlemin kaynağı nedir? Karşıdaki kişi mi, yoksa o ilişki içinde yaşadığımız deneyimler mi?
Belki de ikisi birden, ama daha derinlere inildiğinde fark ettiğimiz şey, özlediğimiz şeyin aslında o kişi değil, o ilişki içindeki "ben"imizdir. Hepimiz hayatımızda bir noktada, belirli bir kişiyle birlikteyken kendimizi daha iyi, daha güçlü, daha canlı hissettiğimiz anlar yaşamışızdır. Bu hislerin kaynağı, sadece karşıdaki kişinin varlığı değil, aynı zamanda o ilişki içinde yarattığımız dinamiktir. O ilişki, bize kendimiz hakkında yeni keşifler yapma fırsatı sunar. Kendimizi daha iyi tanır, sınırlarımızı zorlar ve potansiyelimizi keşfederiz.
İlişkiler, bir ayna gibidir. Karşıdaki kişi bize, kendimizi daha net bir şekilde görme imkanı tanır. Bu sayede, güçlü yönlerimizi fark ederken, aynı zamanda üzerinde çalışmamız gereken alanları da görebiliriz. Ancak ilişkiler, aynı zamanda bir projeksiyon alanıdır da. Kendi içimizdeki eksiklikleri, karşıdaki kişiye yansıtarak onları tamamlamaya çalışırız. Bu durum, ilişkinin sonunda hayal kırıklığına yol açabilir. Önemli olan, ilişkinin kendisinden çok, o ilişki içinde yaşadığımız deneyimlerdir. O deneyimler sayesinde kendimizle ilgili yeni şeyler öğrenir, büyür ve gelişir. İlişki bittiğinde, aslında kaybolan şey, o kişi değil, o deneyim içindeki "ben"imizdir. Bu yüzden, o deneyimi tekrar yaşamak isteriz.
Peki, bu deneyimi tekrar yaşamak mümkün mü?
Kesinlikle! Yaşadığımız her deneyim, bizde iz bırakır. Bu izler, gelecekteki deneyimlerimizi şekillendirir. Önemli olan, bu izleri fark etmek ve onlardan öğrenmektir. Kendimizle ilgili yeni keşifler yapmaya devam etmek, hayatımıza yeni insanlar ve deneyimler katmak, bu deneyimi tekrar yaşamamıza yardımcı olabilir.Unutmayalım ki, mutluluk, dışarıda aradığımız bir şey değil, içimizde yarattığımız bir duygudur. İlişkiler, bu duyguyu deneyimlemek için bir araç olabilir, ancak tek araç değildir. Kendimizle barışık olmak, ilgi alanlarımızı keşfetmek, yeni şeyler öğrenmek ve hayatın tadını çıkarmak da mutluluğa ulaşmamızı sağlayabilir.
İlişkiler, arkadaşlarınla aktiviteler, iş ortamındaki halin, hobilerinle ilgilenirkenki ''sen'' hepsinin içinde kendini güçlü, iyi, huzurlu vb. hissettiğin anlar var.
Soru şu;
Bu deneyimde seni en çok etkileyen neydi? Hangi duygu ve düşünceler ortaya çıktı? Bu soruların cevapları, bu hisleri günlük hayata taşımak için bize önemli ipuçları verecektir.
Hayata Farklı Bir Perspektif:
Unutmayalım ki, bu özel his, içimizde zaten var olan bir potansiyeldir.
SEVGİYLE
PB
Bu içerik yapay zeka destekli hazırlanmıştır.