Her hafta güzel güzel okuyorsanız akışın kendi içinde bağlantılı olduğunu anlarsınız. Niyetim; çalışmalara katılmaya fırsat bulamayan ya da durumu uygun olmayanlar için pratik bilgiler paylaşmaktır. Ve hayatınızı kolaylaştıracak basit ve bir o kadar etkili teknik karşınızda Ho’oponopono.
Her şeyden öte yapmamız gereken şey farkındalığımızı genişletmektir. Bir durup olaylara dışarıdan bakabilmek ya da kendine zaman verip mesajın görünür olmasına niyet etmek gibi. Tabi ki zor zamanlarda bunlar kolay olmayabilir. Pratik yaptıkça alışılıyor. Bir olay karşısınsa kendime dönmem gerek ama şu an İSTEMİYORUM diye tepki verdiğimi biliyorum. Bu da farkındalıktır. Bazen düşersin tamam kal yerde. Bekle…
Yaşamımıza iyi şeyleri çekmek için kalpte yaşamak gerek. Her an destekleniyoruz aslında bunun farkında olmak ve işaretleri okumak önemlidir. Bunların içinde meditasyon şifadır. Kendini duyabilmek için yürüyüşte bile meditasyon yapabilirsin. Bıdı bıdı konuşan, ani öfkelenen, etrafa yargı dağıtan bir de gölgemiz vardır. Dışarıda olan her şey içimizde anlam bulur. Aslında dışarıda hiçbir şey yoktur. Bu cümle bazen içimi titretse de doğrudur. Kalbinden geçen iyi veya kötü şeyin pıt olduğunu görürsün. Her şeyde bir enerji var. Onu kendimize çekiyoruz ya da itiyoruz. Böyle olunca birbirimizin üzerindeki etkinin gücünü görüyoruz. Amerika’da kelebek kanat çırpıyor burada fırtına kopuyor.
Ho'oponopono, kadim zamanlarda Havaii halkının kullandığı bir kendini iyileştirme tekniği olarak biliniyor. Kelime anlamı olarak iyilik, doğruluk, rahatlama ve huzura erme konumuna ulaşmak anlamına gelen pono ve işleri düzeltmek, yoluna koymak anlamına gelen ponopono sözcüklerinin birleşiminden oluşuyor. Bu teknik Samoa, Tahiti ve Yeni Zelanda’da bilinirken Havaii’de şaman Mornah Nalamaku Simeona aracılığıyla aktarılıyor. bu teknik, çevremizde gerçekleşen olumlu veya olumsuz her duygu ve durumun sorumluluğunuzu bize yüklüyor. Bireysel ve toplumsal anlamda dünyamızı güzelleştirmek mümkün ve bu tamamen bizim elimizde. Bu tekniği uygulamak ise oldukça kolay. Zihinden ya da sesli olarak tekrar edilmesi gereken 4 temel ifade var:
Dr. Len, Hawaii Eyalet Hastanesi’nde çalışırken tehlikeli durumda sayılan ağır psikolojik hastaların koğuşunda çalışıyor. Personellerin ve doktorların burada bulunmaktan rahatsız olup kısa sürede istifa ettikleri bir koğuş. Hastalar da burada kendilerini güvende hissetmiyor, saldırıya uğramaktan korkuyorlar. Hepsine ağır ilaç tedavileri uygulanıyor. Dr. Len hastaneye geldiğinde hastalarla yüz yüze çalışmak yerine onların dosyalarını inceleyerek kendi üzerinde çalışmaya başlıyor. Söylediğine göre kendi üzerinde çalıştığında içinde yer aldığı çevreye de etki ediyor ve hastalar kısa zamanda şaşırtıcı bir şekilde iyileşiyor. Ağır ilaç tedavileri kaldırılıyor ve hastalar ilaç kullanmayı bırakıyorlar. Bunu nasıl yaptığı sorulduğunda “Onları yaratan kendi parçamı iyileştirdim sadece, o kadar. Eğer birini iyileştirmek istiyorsan -akıl hastası ya da bir suçlu bile olabilir bu- ancak kendini iyileştirerek yapabilirsin.” açıklamasını yapıyor. “Dosyaları incelerken kendi kendime sürekli özür dilerim, seni seviyorum, teşekkür ederim, üzgünüm dedim.” Dr. Len bu yöntemi şaman şifacı Mornah Nalamaku Simeona’dan öğreniyor ve hastalara uyguluyor. Len’in çalıştığı koğuştaki hastaların tümü taburcu ediliyor ve 4 yıl içinde koğuş kapatılıyor. Bu yöntemi duyduğumda üniversitedeydim. Buradan bakınca o zaman da mantıklı gelmişti ve uyguluyorduk. Tabi ki annem yolu açmıştı. Kadim öğretilerin ana mesajı bu.
‘’İçine dön’’ Sen değişirsen dünya değişir.
Buradaki ince çizgi kendine yüklenmemek. Başlarda bunu yaptım. İçe dönmeyi anlamışım ama kendimi yediğimi hatırlıyorum. Olay o değil. Sevgi ve şefkatle kendimize bakıyoruz.
İnsan içinde yer aldığı fiziksel dünyayı kendisi yaratıyor. Düşüncelerimiz bazen kontrolümüz dışına çıkabiliyor hatta bize ait bile olmayabiliyor. Genetik olarak miras kalan anılar ve düşünceler hala zihnimize hükmedebiliyor. Bunun için şamanik alana çekiliyorsanız Yaşam Çemberine katılmanızı öneririm. Genetik bağ, dna, atalarla çalışmalar ve dahası çemberde mevcuttur. Tabi ki baştaki 4 cümle destekleyici olacaktır. Ara ara kullanırım. Kim veya ne olduğuna bakmaksızın sevgiyi sunmak kadar kıymetli ne var ki?
Ho’oponopono’nun 4 olumlu etkisi
1. Hücresel hafızayı yeniler
Bir düşünün. Hiç travmatik bir anıyı kafanızın içinde tekrar tekrar yaşadığınız oldu mu? Cevabınız evetse, bunun nedeni hücresel hafızanız. Yaşadığımız tüm acılar, endişeler ve korkular hücresel hafızamızda oluşuyor ve depolanıyor. Ho’oponopono, bu alanlarda arındırıcı ve yatıştırıcı bir etki yaratarak, bu olumsuz duyguların serbest kalmasını sağlıyor.
2. Algıyı değiştirir
İlk başta davranışlarınızın nedeni zorunluluklar ve sorumluluklar gibi görülse de zaman içinde ne kadar özgür olduğunuzu fark etmenize yardımcı oluyor. Acının sadece dış etkenlerden kaynaklandığı fikrine bağlı olan güçsüzlük hissini bırakınca, düşünceleri değiştirmek ve güç kazanmak da kolaylaşıyor.
3. Duygusal dayanıklılığı arttırır
Olumsuz enerjinin ve duyguların serbest kalmasıyla birlikte de, mutluluk ve bütünlük duygusu beliriyor ve yeni farkındalıklara yer açılıyor. Daha pozitif, huzurlu ve çözüm odaklı bir kişilik oluşuyor.
4. Sağlıklı ilişkileri destekler
Bir yanlış anlaşılma veya karmaşa yaşadığımız zamanlarda genellikle karşıdaki kişiyi suçlama eğiliminde olan insan tabiatı da bu uygulama ile değiştirilebiliyor. Ho’oponopono, kişinin bu problemde etki sahibi olduğunu fark etmesine ve bu pasif tavrın ortadan kalkmasına yardım ediyor.
Seni seviyorum
Özür dilerim
Beni affet
Teşekkür ederim
Sevgiyle
PB
Kaynak
https://livetobloom.com/hooponopono-teknigi-nedir-nasil-uygulanir/">https://livetobloom.com/hooponopono-teknigi-nedir-nasil-uygulanir
https://www.themagger.com/hooponopono-teknigi-nedir/