18 Jun
18Jun

İki haftadır hayatın zorluklarıyla baş etmenin yolları üzerine konuşuyoruz. İlk hafta sağlık sonra başarı ve bugün ilişkiler üzerine konuşacağız. Aslında liste başı da bilerek ötelemiş olabilirim:) Pandemi zamanı, aslında hayatım eskiden çok da farklı değilmiş dedim. Aşırı sosyal bir yapım yok. Bir süre iç dünyamı dengelemek için uzak kaldım. Bunun gereksiz olduğunu ve yaşarken dengede kalmam gerektiğini kavradım. Duvarları yıka yıka bugüne kadar geldim. Yalnız olsan da olmasan da evren seni dönüştürmek için bir yolunu buluyor. Üst kat komşun bir şey diyor. Arkadaşın arayıp seni tetikleyecek bir davranış sergiliyor. Örnekler çok:) Diyelim ki eşin ya da sevgilinle birlikte yaşıyorsun. Bambaşka karakterlersiniz. Ortak bir dil geliştirmeniz gerekiyor. Çocuk oluyor benzer bir durum. Sadece ev ortamı da değil. İş ve arkadaş ortamlarında da aynı şey geçerlidir. Doğru iletişim resmen bir sanat. Yüzde yüz başarı tabi ki yok. Hepimiz insanız. Bunu hatırlayarak birbirimize yaklaşırsak daha tatlı ilişkiler var olabilir. İki insanın ruh seviyesinde birbirlerine baktıkları bir aynadır.

İletişimde Yaşanan Sorunlar(Deepak Chopra kitabından)

Olumsuzluğunu partnerinize yansıtmanız Sorumluluk almak yerine partneri suçlamak ve yargılamak Eksik parçalarınız için partnerinizi kullanmak Gücünüzü fazlasıyla harcamanız ve bağımlı olmanız Gücü ele geçirmek ve kontrol etmeye çalışmak.

Genişlemiş bir farkındalığın içerisinde ilişkiye bakabilmek büyük katkı sağlar. Bir ilişkinin ömür boyu sürmesi gerekmez. Frekanslar yakındır ilişki başlar. Her an her şey değişiyor ve dönüşüyor. Bir zaman gelir. Birinin frekansı yükselir o zaman iletişimin şekli değişir ve ilişki biter.

Anlatması ne kadar kolay değil mi? Deneyimlerken bambaşka oluyor. Gölgelerin savaştığı bir tecrübem oldu. Önce anlamadım. İki küçük çocuk didişiyoruz. Artık fenalık geldi. Birkaç gün o duyguların içinde oturdum zaten çıkmaya çalışsan da olmuyor:) Daha sonra dışarıdan bakabilmeye başladım ve gölgeyi gördüm. Hmm demek böyle oluyormuş dedim:) Belki de o birkaç haftalık iletişim bunu görmem içindi. Herkesin yaralı tarafları var. Bunun farkında olarak hareket etmek gerekiyor. Bazen olmuyor evet. Hep ben mi anlayışlı olacağım? :)) Çok haklısın değilsin. Şu an … hissediyorum deyip ortamdan uzaklaşabilirsin. Suçlamak yerine kendi duygularını sahiplenirsin. Hiçbir şey göründüğü gibi olmayabilir. Duygularını bastırmak değil mesele tam tersi onları anlamak için kendine zaman vermek.

Farkındalık genişledikçe, ilişkiyi eşit yerden görmeye başlarsınız. Sorun olsa da güç savaşına dönüşmez. Şeffaf olursunuz. Kendin olmanın sorumluluğunu alırsın. Böylece kurban rolüne girmezsin. Kalpten bir vericilik olur. Beklentisiz ve teslimiyette olursun.

Tüm yazdıklarım ikili ilişkilerle sınırlı değildir.

SENİN YANINDA KENDİMİ SEVİYORUM!

Bu cümle sevgililer gününde karşıma çıkmıştı. Şahane ve ne kadar önemli. Aslında tüm yazılanların özeti:)

Evet canlar, mevzu derin biliyorum. Olay kendimizle yolculuğumuzda bitiyor. Yola devam:) Sevgiyle olsun.

PB

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.