20 Oct
20Oct

Son yıllarda, dünyamızda yaşanan değişimin yanı sıra sosyal, politik, ekonomik pek çok olumsuz durum üst üste geldi. Bir yandan, bilinç düzeylerinde, enerji boyutlarında gerçekleşen pozitif yöndeki değişimlerle mutlu olup, neşe, sevgi, umut ile geleceğe ve anlara bakmayı başarırken, diğer yandan da içimize sindiremeyip kendi iç huzurumuzdan suçluluk duyar haldeyiz. Bakış açımızı biraz genişletip kuş bakışı (kartal arketipi) bakmayı denersek yaşananlara, daha anlamlı şeyler bulabileceğiz. 

Şamanizmde Kartal Arketipine Genel Bakış

  • Göklerin Habercisi: Kartal, gökyüzünün en yükseklerine yükselebilme yeteneğiyle, göklerin habercisi olarak görülür. Şamanlar, kartalın yardımıyla üst alemlere yolculuk eder, ilahi bilgi ve güç alır.
  • Gözlem ve Bilgelik: Keskin gözüyle uzakları görebilme özelliği nedeniyle kartal, şamanlar için bilgeliğin, içgörünün ve geleceği görebilmenin sembolüdür.
  • Güç ve Cesaret: Kartal, güçlü kanat çırpışlarıyla ve avlanma becerileriyle gücün, cesaretin ve özgürlüğün sembolüdür. 
  • Dönüşüm ve Yeniden Doğuş: Kartal, tüylerini yenileyerek yeniden doğduğu için dönüşümün ve yenilenmenin de sembolüdür. Şamanlar, kartalın bu özelliğiyle kendi içlerindeki dönüşümü ve ruhsal büyümeyi temsil ederler.



Vedik bilgilere göre, evren farklı dönemlere sahiptir. Kali Yuga ise bugün yaşadığımız dönemdir. Yaklaşık 20 ciltlik Mahabarata’nın(kadim Hint Destanı) en önemli bölümü “ Bhagavad Gita“, kozmik dönemler hakkında özetle şöyle der:

Bhagavad Gita’da söz edilen 1000 çağlık dönem Brahma’nın 1 gününe eşit ve bu çağlardan her biri dört Yuga’yı içerir. Dördüncü olan Kali Yuga’nın süresi ise 432.000 dünya yılıdır. Bu çağ, karmaşık sosyal, etik ve fiziksel bozulmaların yaşandığı bir dönemi temsil eder. Kali Yuga, kelime anlamı olarak “savaş” veya “kötülük” ile ilişkilendirilmektedir. Kali Çağı'nın, yüce ahlaki değerlerin zayıfladığı ve insan ilişkilerinin bozulduğu bir zaman dilimi olduğunu söylemek mümkündür.

Bu dönemde:

Ahlaki Bozulma: İnsanların kendilerini çıkarları için başkalarını kullanmaktan çekinmediği, empati ve merhametin azaldığı bir dönemdir.

Düşünsel Zayıflık: İnsanların kendileri için doğru olanı ayırt etme yeteneklerinin zayıfladığı, dogmalara dayalı inançların yaygınlaştığı bir çağdır.

Savaş ve Şiddet: Toplumlar arasında çatışmaların ve savaşların artması, barış ve huzurun sağlanmasını zorlaştırmaktadır.

Maddi Hırs: İnsanların maddi kazanç ve çıkar peşinde koşarak manevi değerlere sırt çevirmesi, toplumsal bağların zayıflamasına yol açmaktadır.

Bu süre zarfında insanlık, tekrar manevi değerlere yönelme fırsatına sahip olabilir. Hindu inancına göre, bu dönemin sonunda, insanlık yeniden “Dördüncü Çağ” olan Satya Yuga'ya geçiş yapacaktır. Bu yeni çağ, ahlaki değerlerin yeniden tesis edileceği, barış ve huzurun hâkim olacağı bir dönem olarak tasvir edilmektedir.

Bu Süreci İyi Geçirmek İçin Neler Yapabiliriz?

Kali Çağı'nın getirdiği zorluklarla başa çıkmak ve bu süreci daha olumlu bir şekilde geçirmek için aşağıdaki adımlar atılabilir:

Farkındalık Geliştirme: Bireylerin kendilerini ve çevrelerini daha iyi anlamaları, olumlu değişimlerin ilk adımıdır. Meditasyon, yoga veya benzeri pratikler bu konuda yardımcı olabilir.

Toplumsal Dayanışma: İnsanlar arasında dayanışma ve yardımlaşma ruhunun geliştirilmesi, toplumsal sorunların üstesinden gelmekte önemli bir rol oynar. Yerel topluluklar ve sosyal projelerle bu amaç desteklenebilir.

Eğitim: Eğitim, bireylerin bilgi ve becerilerini geliştirmesi için kritik bir araçtır. Kaliteli eğitim fırsatlarına erişim sağlamak, toplumsal değerleri güçlendirebilir.

Çevre ve Sürdürülebilirlik: Doğaya saygı göstererek ve sürdürülebilir uygulamalara yönelerek, hem kişisel hem de toplumsal düzeyde olumlu değişim yaratılabilir.

İletişim ve Empati: İnsanlar arası iletişimin artırılması ve empati duygusunun geliştirilmesi, toplumsal çatışmaların azaltılmasında önemli bir adım olacaktır.İnsanların iç huzuru sağlamak için, korku ve negatif duygulardan arınarak, sevgi ve güven duygularını artırmaları önemlidir. 

Vedic bilgilere göre, Kali Yuga’nın olumsuz etkilerinden korunmanın en etkili yolu, Maha Mantra'nın tekrar edilmesidir. Bu yaklaşım, bireylerin hem kendilerini hem de çevrelerini olumlu yönde etkilemelerine yardımcı olabilir. Dolayısıyla, değişimin başlangıcı bireylerde olmalı; kendilerini düzeltmek, dünyaya barış ve huzur getirmek için öncelikli bir adım olarak görülmelidir.

https://indigodergisi.com/2011/11/kali-yuga-dorduncu-evre/

Yapay zeka destekli içerik

Sevgiyle

PB


Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.