Yeni yılın ilk günü, keyifli ve farklı bir başlangıç olsun diyerek küçük bir yolculuk yaptık. Bu sefer sadece etrafa bakarak ve müzik eşliğinde yol aldık. Kendime reste atmış gibi hissettim. Bunda bir terslik var deyip, şu şöyle olsa ya da bunu böyle yaparsam dedim ama hepsi kendini imha etti:) Aa ne tatlıymış.
''Pelin'ciğim biraz şaşırdın farkındayım ama durum bu''
Ne tatlı bir ses değil mi:)
Zihni kontrol etmek üzerine okuduğum ve çalışmalarını uyguladığım sevgili Berrak Yurdakul'un kitaplarını ve podcastlerini tavsiye ederim.
Gelelim kaplumbağa meselesine. Şahane doğanın içinden geçerek, kendimizi deniz kenarında bulduk. Tatlı kızım yürüyüş esnasında durdu. Bir baktım ki minnoş bir kaplumbağa. Mişa kokladı sonra elime aldım. Evinin içinden bize bakıyordu. Korkma, biz sana bir şey yapmayız dedim. Daha sonra yere bıraktım. Yavaş yavaş kafasını dışarı çıkardı. Tatlı tatlı bize baktı. Yılın ilk hayvan mesajı gelmiş oldu. O an aklıma gelenler; sakin, güven isteği, kararlı, yavaş ama temkinli.
Kaplumbağanın Birkaç Özelliği
*Sanıldığı kadar yavaş değiller. Otçul beslendikleri için yemek peşinde koşmuyorlar. Bir tehlike anında hızlı oldukları biliniyor.
*Kabuğu tek parça gibi gözükse de 50 adet kemikten oluşuyor. Şahane bir bütünlük. Kabukları sert ve dayanıklı görünebilir ama yaralanabiliyorlar.
*Uzun ömürlüler.
*Değişen hava koşullarına ve açlığa dayanıklılar.
*Ses telleri olmadığı halde ses çıkarabiliyorlar. Bunu yapabilmelerinin sebebi kafalarını aniden öne doğru iterek ciğerlerinde bir hava birikimi sağlayıp bu hava birikim aracılığıyla ses çıkarmayı öğrenmiş olmalarıdır.
Kendimizi koruma adı altında oluşturduğumuz kabuk işe yaramıyor. Yara alman gerekiyorsa alıyorsun çünkü orada öğrenmen ya da fark etmen gereken bir durum var. Dönüşüm yolculuğu demek, üzerinde ne kadar kabuk varsa onları atmak demek. Biter mi derseniz hayır. Her an yeni şeyler içindeyiz. Geçenlerde bir çizimde gördüm ve çok hoşuma gitti. Bitiş noktasına gelmiş bir adam şöyle diyordu.
''Arkada bıraktım sandıklarımı beni bitişte beklerken buldum''
Buradan iki sonuç çıkıyor.
*Kaçarsan er ya da geç kendini o durumun içinde tekrar bulursun.
*Çalışma yaptın ama görmediğin yerler var o yüzden tekrar merhaba dediler. Rahat ol. Sen aynı sen değilsin. Bazen umutsuzluğa kapılıyoruz. Bir sürü şey yaptım ama beceremedim gibi düşünceler gelebiliyor. Öyle değil. Öncesinde bir şeyleri kaçırmışsın evet, ne mutlu ki şimdi fark ettin. Derin bir nefes al. Tekrar aynı şeyi yaşıyorum. Kaçırdığım ve göremediğim şey ne? Cevap gelince nasıl bir çalışma yapıyorsan yap ve dönüşsün.
Kaplumbağanın sabır ve sakinlik mesajı çok net. Bu kaliteleri hayatıma sokuyorum. Her zaman böyle değilim:) Değişen durumlara ayak uydurmak önemli bir kalite. Ses telleri yok ama ses çıkarabiliyorlar yani imkansız diye bir şey yok. Sen yeter ki iste. Ben buradayım demenin binbir yolu var. Uzun ömürlü olmaları bilgelik olarak yorumlanmış. Hepimizin içinde o bilge var. Farkında olalım. Hayvanlarla çalışmak çok keyiflidir. Hayatı okumak asıl mesele. Geçmiş yazılarımda kaynak da paylaşmıştım. Dileyen hem Sincabın Mesajı hem de Hayat Okuması yazımı okuyabilir. Evren bizimle hep sohbette, duymaya ve görmeye niyet edin yeter.
Dün akşam karşıma küçük bir şey çıktı. Tabi ki tesadüf değildi. Son olarak onu paylaşacağım. Tüm yazı, her birinizde farklı anlamlar çıkaracaktır. Bir düşünün dün ve bugün size kimden mesaj geldi:)
''Kaplumbağaya sormuşlar:
"Buradan karşı köye ne kadar zamanda gidersin?..
"Kaplumbağa cevap vermiş:
"Yağmuru, çamuru, rüzgarı, inişleri, yokuşları hesap ettim... Üç günlük yol ama ben altı günde giderim..."
Altı gün geçmiş... Ama kaplumbağa karşı köye gelememiş...
Aramışlar taramışlar, yolun yarısında bulmuşlar kaplumbağayı..
."️Hayrola?.." demişler...
"Üç günlük yolu altı günde bile gelemedin?.
."Kaplumbağa cevap vermiş: "️Sormayın arkadaş!.. Yağmuru, çamuru, inişi, yokuşu hesap ettim de, kötü insanları hesap edemedim... Ne zaman hızla ilerlemeye başlasam tutup ters çevirdiler...
"Ne güzel demiş Che Guevara:“Belki hiçbir şey yolunda gitmedi; ama hiçbir şey de beni yolumdan etmedi!”
(Alıntı)
Sevgiyle
PB