Geçen hafta çakralar hazırlığım düşündüğümden daha kapsamlı oldu o yüzden ekstra bir yazı koymadım. Umarım çakra yazıları okunmuştur:) İçimdeki öğretmen sağolsun, kontrol etme güdüm var. Yapıp bırakmak değil de arkasını takip etme var. Her yerde olmaması gerektiğini öğrendim yine de yokluyor. İstiyorum ki bilgiler havada kalmasın, anlaşılır olsun. Yeteri kadar yoğunluğun içindeyiz. Anlamak ve anlaşılmak için uğraşmayalım değil mi?
Evet güzel insanlar, tutulma şu bu derken baya sallandık ne dersiniz? Kiminle iletişim kursam bir aksiyonun içinde. Seans yapıyorum danışanlar öyle. Müzik derslerinde de çocuklar bayılmış vaziyette. Müthiş fikirleriyle beni kendilerine hayran bırakıyorlar o ayrı. Sistemin kontrolünü onlara versek, inanın her şey şahane olur. Sonuç olarak biraz zorlandığımız zamanlardan geçiyoruz.
Peki ne yapmalı?
Şu an bunu yazıyor olmak benim için şahane. Kaçışlardan içinde oturmaya, anlamaya ve kabule geçtim şükür.
-Zorlanıyorum arkadaş kabul, şu an neye ihtiyacım var?
Ruhum seni dinliyorum.
Cevap geliyor.
-Ağla, otur, hiçbir şey yapma, dinle, etrafa bak, koş, yemek ye...
Bir şeyler ölüyor ve yerini yenileri alıyor çünkü evren boşluğu sevmez:) O yüzden ne ise ihtiyaç onu yapmak kaçmamak kıymetli. Ara ara ruhuna sor. Seni yönlendirecek ve süreç kendi hızında evrilecek. Birkaç çalışma önerebilir. Neyse bildiğin ona göre hareket edersin ya da yeni başlangıçlar zamanıdır.
Hep söylüyorum, ruhumuzu duymamız çok önemli.
Biraz dertleşelim sizlerle:) Geçen hafta pek tatlı geçmedi. Tuhaf durumların içinde kaldım ve çok canım acıdı. İçimdekileri söyledim yumuşak bir yerden. Seni de görüyorum dedim o yüzden durdum ve anlamaya çalıştım dedim. Benim dışımda bir şey vardı. İçlerindeki çocuklar yaralıydı ve bağırıyordu. Kendimizi suçlamayı severiz. Daha sonra anlam çıkarmaya çalışırken, içeridekini hissettim. Gerçekten şefkatli bir yerdeydim. Kavga eden çocuk değil de yumuşak bir yerde durandım. Bir saniye sonranın ne olacağını bilmediğimiz bir dünyada her şey boş. Ömür boyu yaşayacakmışız gibi hareket ediyoruz ya müthiş:) İçeride hissettiğim ruhumdu.
Ah dedim tamam ne yapayım söyle? Bu arada gölge/zihin nasıl kuduruk:) Beni kışkırtma tarafı baskın. Senin farkındayım dedim. Karşı tarafı görmek, üzülmeye izin vermek anlamına gelmemeli. O yüzden dengeyi kurabilmek gerekiyor. Adım adım oluyor. Öğreniyoruz işte:)
Dün çok keyifli bir Kakao seremonisi yaptık. Kişiye özel bir seremoniydi. Youtube için seremoni videosu hazırlayıp, yayına aldığım sırada olması ise ayrı bir tatlılık oldu. Kakao yaptı yapacağını:) Yolculuktan kalan öyle güzel cümleler var ki, toparlayıp buraya yazmak istedim. Bir insan bin insan, şifa olsun:)
''Sevgini sev''
Sevginden beslen ve sevme şeklini sev. Katılımcı böyle açıkladı. Bende sevme şeklini sevme kısmına bayıldım. Bazen her şeyinizin eleştirildiği olur. Sevme şeklinin bile... Kendini sev cümlesinin altı dopdolu hali... Bana öyle geldi. Hepimiz biriciğiz. Bunu her an hatırlamalıyız. Tanıdıkça anlarsın, karşı tarafın hallerini keşfedersin ve en önemli nokta her an değişiyoruz. O yüzden eleştiriyi hayatımızdan çıkarmayı başarırsak ya da en aza indirirsek ne güzel olur. Destekleyici eleştiriden bahsetmiyorum. Zihin bıdı bıdı tabi hemen etiketi yapıştırıyoruz. Hepimizin içinde bir yerlerde sevgi var. Onu bul ve sev sonra dışarıya çıkar. Herkese aksın.
''Kalbini parlat''
Kendini unutanlara bir hatırlatma gibi.
Çalışma önerisi:
Yerin merkezine kök çakradan kırmızı bir kordon uzattığını hayal et ve bir yere çapala. Oradan kırmızı ışık bedenine aksın. Başının üstünden de gökyüzüne beyaz bir kordon uzansın ve bir yere çapala. Oradan beyaz renkte ışık bedenine aksın. İkisi birbirine karışsın ve pembe renkteki sevginin ve şefkatin ışığı bedeninde dolansın ve onu kalbine akıt. Kalbin sevgi ve şefkatle dolsun. Arzu edersen bu ışığı çevrendekilere de akıtabilirsin.
''İçini serin tut''
Teslimiyet... Yapman gerekeni yap ve bırak. Sakin kalmaya çalış. Kolay olmuyor biliyorum deneyelim.
Ve yardımcı güçler... Sen merak etme biz hallediyoruz diyen minikler:) Yalnız değiliz güzel insanlar... Hayat her duyguyu içinde barındırıyor. İç çektiğin bir an vardır ya derin bir nefesle rahatlarsın. İşte o anda hatırla ki yalnız değiliz.
HATIRLATMA:)
Her Cuma PELİN'İN DÜNYASI YOUTUBE kanalına yeni videolar ekleniyor lütfen izleyin, beğenin ve kanalıma abone olun. Teşekkürler
Sevgiyle
PB